29 Kasım 2013 Cuma

TUNCEL KURTİZ'E

Kim bakar ki gözlerine,kaşına
Rol oynamıştı hayatın akışına.
İstersen genç ol istersen yaşlı,
Ecelin çıkar senin de karşına.

Ne Ağayı dinler,ne de Paşayı,
Hayatta gördü tüm temaşayı.
Yaşarken çok iş geldi başına,
Bugün yitirdi,yaşam savaşını.

Halkının gönlünde taht kurdu,
Halkı için hep dövündü durdu.
Bu rol uymadı Senin şahsına,
Felek Kurtiz'i kalbinden vurdu.

Hayatını hep özgürce yaşardı,
Yaşamında güzel işler başardı.
Kocaman bir yıldız kayıp gitti,
Sevenlerin hep gözleri ıslandı.
Turgut İbiş

25 Ekim 2013 Cuma

YEDİ GÖLLER...

Yağmur yağar üstümüze,
Hiç aman yoktur bizlere.
Şansımız çok kötü gitti,
Bolu'dan selam sizlere

Karanlık basmak üzere,
Uykumuz çöktü gözlere.
İbiş ıslandı yağmurdan,
Ağrılar girmiş dizlere.

Henüz yemek yiyemedik,
Zamanım nasıl geçecek.
Karanlık basar basmaz,
Herkes çadırına girecek.

Biraz sonra yemek pişti,
Yedik karnımız da şişti
Epeyce emekler verdik,
Islandık yan üstü düştük

Akşam çaldı yat borusu,
Gece ıslamma korkusu.
Yağmur damlası çoğaldı,
Gelmez gözümün uykusu.

Yağmur yağarak uyandık,
Eşyayı hemen topladık  .
Acele kahvaltı yapıp,
Hemen yola koyulduk .

Manzarası çok güzelmiş,
Doğamız bizlere armağan.
Yeşil,sarı mor ve kırmızıyı,
Seyreyle yelim durmadan.

Turgut İbiş 25.10.2013
İZMİR

11 Ekim 2013 Cuma

BU ŞEHİR

Bu şehir yok mu bu şehir; 
Ne yapar ne eder alır götürür kimilerini; 
Kimilerini götürür uzaklara , 
Kimilerini getirir yakınlara, 
Kimilerini çeker içine. 
Bazen esrarengiz olur , 
Sislidir geceleri. 
Bir bulut iner denize su görünmez olur... 
Dalgalanır, sallanır deniz beşik gibi. 
Güneş doğar, uzatır başını aralardan, 
Ben de vardım der gibi. 
Martılara yüklüdür bu şehrin ümitleri . 
Körfezin köpüklerine karışır sevgi düşleri . 
Ah bu şehir... 

NAKİ KARADAĞ
Fotoğraf:Okan Erenoğlu'nun sayfasından alındı


30 Haziran 2013 Pazar

SİPİL DAĞI YILKI ATLARI

Sipil Dağı'nın yılkı atları,
Uzaktan duyulur feryatları.
Güzel beslenmişler yaylada,
Ne yazık nalsızdır ayakları.

Özgürce dolaşırlar dağlarda,
Bağımsızlık onların ruhunda.
Doğada minnetsizce yaşarlar,
Barınırlar ağaçların altında.

Hiç bir şeylerden korkmazlar,
Güvenliği kendileri sağlarlar.
Üreyerek çoğalırlar dağlarda,
Doğanın kanunlarına uyarlar.
Turgut İbiş

SARI RENGE...

Güneş sarı,çiçek sarı,
Bak işte gördüm baharı.
Kocaman bir hafta geçti, 
Dağıtmadım ben efkarı.

Severim renkte sarıyı,
İlkbahardan haber verir.
Sevemem soluk sarıyı,
Olumsuzluklar getirir.

Hayat renk cümbüşüdür,
Mutluluk sonradan gelir.
Dostlarım mutlu olsunlar,
Bundan sonraya ne kalır?..
Turgut İbiş

27 Haziran 2013 Perşembe

HİZMET...

Gelmişim Dünya'ya yaşamak için,
Gezerim dağları sessiz ve sakin.
Yaşarken daima güzellik seçin,
Yurduma hizmettir benim görevim .

Köylerde şehirde gittim çalıştım,
Görevim okutmak ona savaştım
Koyduğum hedefe biraz ulaştım.
Yurduma hizmettir benim görevim .

Yaptığım görevin elbet sonu var,
Muradıma erdim oldum bahtiyar.
Görevim bitmiştir oldum ihtiyar,
Yurduma hizmettir benim görevim .

Turgut İbiş

20 Haziran 2013 Perşembe

NASİHAT...

Dağlarımız da delindi
Dönülmez yola girildi
Halkımızı hep ezdiler
Sinirlerim çok gerildi

Meydanlarda gaz toma,
Halkım ne diyor buna?
Böyle zorbalık olmaz,
Zulüm yapma halkıma.

Halkını sen yok saydın,
Meydanlarda sen vardın.
Her zaman sen konuştun,
Sen gençlerine yenildin.

Turgut İbiş




KARANFİL.


Karanfilim güller gibi,
Kokuları dosta gider.
Bu kırmızı karanfiller,
Herkesleri hasta eder. 

Olsun günaydın çiçeği,
Bilenler görsün gerçeği.
İnsanımız mutlu olsun,
Özgür uçsun kelebeği.

Turgut İbiş


18 Haziran 2013 Salı

İSTİKLAL YOLU...

Karşıladı toplumu Ziver Kaplan,
Gördük buraları hepimiz yoktan.
Gezdik güzel şehrin her tarafını
Çadırları kurduk akşam olmadan.

Burada yapmışız güzel bir tören,
Koşarak geldiler toplumu gören.
davullar çalınca başlar serüven,
İstiklal yolunda sen halka güven.

Tek sıra dağıldık bizler yollara,
Aldırmadık yağış yağmur,doluya.
Yürüdükçe ortak olduk gurura,
Tüm dağcılarımıza uğurlar ola.
Vardık kampımıza havası sisli,
Burada kalmaya herkes hevesli.
Şarkılar,türküler olunca sesli,
Gururu duymuşuz yaşlı engelli.
Nihayet bıkmadı bizim dağcılar,
Kadınlı erkekli gençler,bacılar.
Dağcılarda oldu büyük sancılar,
Karşıladı bizi hep kaymakamlar.
Son kampımız Çuha geçidi idi,
Kampımız için bir yer seçildi.
Küre dağları ve dere geçildi,
Türküler söylendi yendi içildi.
Yolumuz kısaldı başlamış iniş,
Yolun,patikası geniş mi geniş.
Patikalar yeşil,çiçek meneviş,
Devamlı yapılır bu geliş gidiş.
Alışkınız inan biz ıslanmaya,
Sonunda gelmişiz İnebolu'ya.
Burada halkımız bağrına bastı,
Selam olsun güzel Anadolu'ya.
Ziver Kaplan,güzel işi başardı,
İnebolu'nun halkı hoş karşıladı.
Bizlere güzelce günler yaşattı,
Bizlerin gözleri birden ıslandı
Hedefe şartlandık bak İnebolu,
Yürüdük arkadaş İstiklal yolu.
İnandık yürüdük güzel ve hoştu,
Görevi bitirdi dağcı konvoyu.
İnanın hoşnuttur bu senin atan,
Verilen çok şehit toprakta yatan.
Bu güzelliklere mutluluk katan,
Teşekkürüm sana önderlik yapan.
Turgut İbiş

15 Haziran 2013 Cumartesi

KUTLAMA..

Tutulur dilin 
Unatamadığın sevdan aklına geldiğinde
Raftan indiresin gelir o gençlik yıllarını
Güzel günlerin hatırına, gâh tebessüm edersin, gâh hüzünlenir sin
Umutsuzlukların içinden güneş doğsun istersin 
Tahsis edersin gönlüne hayali de olsa, o unutamadığın sevdanı ...
ŞENGÜL

16 Mayıs 2013 Perşembe

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ GELDİK BURAYA

Geldiler uzaktan bir amaç için,
Öğretmen,öğrenci Kuşadası'na. 
Aradan uzunca çok yıllar geçti
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okulumun ismi Yavuz Selimdi
Orada gördüğüm müspet ilimdi.
Bütün öğretmenler aklı selimdi
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okulda çok güzel eğitim aldık,
Altı yıl süreyle öğrenim gördük.
Öğretmen olunca yurda dağıldık,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okul başlangıcı küçük çocuktuk,
Şimdi yaşlanınca hep dede olduk
Hayatı yaşadık çok şeyler gördük,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya.

Ülkümüz uğruna çok zorluk çektik
Yol,okul olmayan köylere gittik
Elden geldiğince hizmeti ettik
Öğretmen,öğrenci geldik buraya.

Öğrencinin hepsi zaten birlikti
Canlar bir birine köylüm derdi
Geride kalanlar güzel günlerdi
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Canlarımız kötü günler gördüler
Bazı arkadaşlar ölüp gittiler.
Bazı dostlarım da öldürüldüler,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Yolumuzu aydınlatmış Atatürk
İçimizden çıkar elbette çürük
Bizler onun sevgisiyle büyüdük.
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Zaman şahittir şimdi mutluyuz
Bizler burada yeniden tanıştık
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Hepimiz hasretiz koşarak geldik
Buluşmada güzelce de söyleştik
Gördük acıları saydık bildirdik
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Acaba nasip mi dostları bulmak
Bu güzel günleri yeniden anmak.
Bir mum misali gönülden yanmak,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

İçimden geçeni böylece yazdım
Erzurum,Denizli,İzmir'i gezdim.
Aramızdan gidenlere üzüldüm
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Turgut İbiş









15 Mayıs 2013 Çarşamba

CİLO DAĞLARI,BERÇELAN YAYLASI

Haşin dağlar,yüce dağlar
Her yerinde çiçek kokar.
Karlı dağlar,sular çağlar,
İşte geliyor yeniden bahar.

Her yer yeşil,dağlar beyaz,
Hava sıcak ,rüzgarın sa az.
Renk-renk çiçeklerin açar
Gecelerde havası çok ayaz.

Gidip görmeliyim buraları,
Kışın kar yağar,suları az,
Dağda koyun,kuzular otlar,
Hemen gitmeliyim bir yaz.

Derede buz gibi su akıyor,

Coşmuş,bulanık çağlayarak.
Gökte süslenmiş bulutları,
Gidiyor bize el sallayarak.

Burası güzel Cilo dağları 
Kışları, baharı ve yazları .
Kışın  kar kaplar her yanı,
Buyurun Berçelan Yaylası.


Turgut İbiş


GÜL VE BÜLBÜL..



Gül dikensiz,diken gülsüz olmazmış,
Dikensiz güllere bülbül konmazmış.
Bir demet gül her kapıyı açarmış,
İyi bakarsan güller hiç solmazmış.

Gülün derdi bülbül ile söyleşmek,
Bülbülün ki gül dalında eğleşmek.
Gülü ilaçla,buda bakımını iyi yap,
Onun derdi her zaman gül vermek.

Turgut İbiş




KOCA ÇINAR...


Zaman beni deli eyledi,
Seni yaktı zayi eyledi.
Ne yaptıysa başaramadı,
Delik,deşik dal eyledi.

Direndin ayakta kaldın,
Köklerin derine saldın.
Topraktan aldın besini,
Bu zamana nasıl geldin?

Turgut İbiş İzmir.
15 mayıs 2013

14 Mayıs 2013 Salı

ÇİÇEĞİM...


ÇİÇEKTE Kİ GÜZELLİĞE,
BİR DE ASALETE BAKIN.
ÇİÇEK DALINDA DURSUN,
ONU KOPARMAYIN SAKIN!

KAYA ÜSTÜNDE AÇARLAR,
GÜZELİM KOKU SAÇARLAR.
ARILAR SUYUNU İÇERLER,
SIRAYLA SOLUP GİDERLER.

RENGİ SANKİ AÇIK MAVİ,
BİLMEM NE SÖYLER DİLİ.
GÜNEŞE ÇOK BAKAR YÖNÜ,
ADI OLSUN ŞİRİNCE GÜLÜ.

TURGUT İBİŞ
12.05.2013  ŞİRİNCE


TERS LALE (AĞLAYAN GELİN)

Gelinler tacında,güzel elinde,
Laleler açarlar vakti gelende
Dillere destandır elin dilinde,
Ağlayan gelinim kendi halinde.

İlkbahar da açar,Ağlayan gelin,
Baharda gelişir böyledir halin,
Acaba boynunu niçin bükersin?...
Ne güzel konuşur şirindir dilin.

Sarı ve kırmızı aslan parçası,
Gelinler çeyizi süslü bohçası.
Dağları süslemiş güzel laleler 
İsterim solmasın lale goncası.

Turgut İbiş




11 Mayıs 2013 Cumartesi

ÇİRKİN DALAMANLI'YA...


Yazıklar olsun size Dalaman halkı,
Söyle kimler yemiş bu çirkin haltı.
Atatürk,Aziz Vatanı kurtarmasaydı,
Belki babanız İngiliz yada Yunandı.

Katil,cani önder oldu yandaşlarına,
Fotoğrafını bayrak gibi taşıyorlar.
Aziz vatanı bizlere armağan edeni,
Maalesef bu biçimde aşağılıyorlar.

Daha bundan büyük zulüm olur mu?
Sorarım size sayın Dalaman halkı.
Vatan kurdu Atatürk,ne yaptı size?
Çirkinliği yapanları sokmayın içinize
Turgut İbiş

10 Mayıs 2013 Cuma

SÜRÜ.


Altı kangal korur bütün sürüyü,
Gökte bulutların vardır düğünü.
Köylüler tarlada toplar ürünü,
Eğer kurt gelirse görür gününü.

Sürünün başında bekler köpekler
Etrafında kurtlar fırsatını bekler
Dağlar bereketli koyunlar otlar
İnşallah boşa gitmez bu emekler

Doğa verir her canlının rızkını,
Herkes alır bereketten hakkını.
Ara sıra bir de şimşek çaktı mı?
İşte o an herkes bayram ederler.
Turgut İbiş



DAĞLARA..


Dağ başında bu göl nazar boncuğu,
Güzel manzaraya öderim borcumu.
Yeşillik,kayalık,çiçek,soğuk sulardan,
Gidip göremedim,denemedim şansımı.

İçimde depreşir Kaçkar'ın aşkı,
Her zaman dönüyor feleğin çarkı.
Bu dağın diğer dağlardan farkı,
Dağlarda var bana yaşama hakkı.

Gün olur da bu dağlara gidersem,
Dağ,orman,yaylayı,gölü gezerim.
Alır da zevkimi döner gelirsem.
Ben dağların her şeyini severim.
T.İbiş

8 Mayıs 2013 Çarşamba

REHBER TURGUT.


Bozuk yol patikalarda,
Turgut rehberlik yapıyor.
Her tarafta yeşillikler,
Turgut rehberlik yapıyor.

Buranın havası temiz,
Arkadaşlarla hep şeniz.
Bir yudum su derseniz,
Turgut rehberlik yapıyor.

Gurubu gayret etmiyor
İşler hiç iyi gitmiyor
Gurubu serbest bıraktı
Turgut rehberlik yapıyor.

Dağlar yeşil ormansa az
Bundan aldı herkes haz
Türkü vardı yok idi saz
Turgut rehberlik yapıyor.

Şelaleye vardık su yok
Yediler çok karınlar tok
Hemen sonra yoldayız
Turgut rehberlik yapıyor.

Vardık köye pazar hazır
Kimisi süt,yumurta alır
İbiş bundan hoşnut olur
Turgut rehberlik yapıyor.
Turgut İbiş

7 Mayıs 2013 Salı

AĞLAYAN GELİN.


Gelinler evinde durmadan ağlar
Dağlarda gelinler güzellik sağlar
Seyrine doyamaz bayanlar baylar
Bir adı ters lale ağlayan gelin

Ağlama gelinim  sakın ağlama!

Ağlayıp da yüreğimi dağlama
Güzelliği kattın benim yaylama
Bir adı ters lale ağlayan gelin
Turgut İbiş
Turgut İbiş                     Hakkari'den resim Hacı Tansu

Gelinler ağlar durmadan,
Bunlar da başka diyardan.
Yurdumun her yanı çiçek,
Sen haber ver dağlarımdan.
T.İbiş                 Denizli Honaz Dağından resim Ercan Çakıroğlu

12 Nisan 2013 Cuma

KEÇİ SÜRÜSÜ.


Sürü köye geldi sağım zamanı,
Zap Vadisi sevindirir adamı.
Eğer keçiler bol süt verirse,
O gün mutlu olur köyün çobanı.

Keçiler gelince oğlaklar yasta,
Koşarlar anaya coşkun hevesle.
Sütlerini emecekler bir nefeste,
Şimdi dinlenmenin zamanı geldi.
Turgut İbiş

ERZURUM.


PALANDÖKEN DAĞI YIKMIŞ KARA KAŞINI,
CANIM SANA KURBAN OLSUN ERZURUM..
KEYFİ KAÇMIŞ BİR HASTAYA BENZERSİN.
HER BİR DERDİN BENİM OLSUN ERZURUM..

DERMANIM YOK YOLA DÜŞÜP YORULAYIM,
GELİP BİR GÜN DUMANINDA BOĞULAYIM.
EĞER CANDAN DEĞİL İSE KÖR OLAYIM,
HER BİR DERDİN BENİM OLSUN ERZURUM.
Turgut İbiş

İKİ KUZU VE ANASI.


Bir anayla iki kuzu,
Sanki seher yıldızı.
Kuzuları sevemedim,
İçerimde kaldı sızı.

İki kuzu da çok güzel,
Sanki ananın kopyası.
Anne koyun gururludur,
Onlar kendinin parçası.

Kar ve kuzular beyazlar,
Çok güzel uyum içinde.
Aradaki benek siyahlar,
Manzarayı tamamlarlar.
T.İBİŞ

BEYAZ ÇİÇEK.


Dağlarda,kayalarda çiçek var karşında,
Yok Bu güzellik ne pazarda ne çarşıda.
Çık doğaya gez,dolaş zevk al hayattan,
İster çocuk ol,istersen seksen yaşında.

Bir kaya oyuğunda böyle çiçek açar mı?
Güzellikler dağcının gözünden kaçar mı?
Ömer Faruk Ağam çekip koymuş sayfaya,
Çiçeğe iki dörtlük yazılmadan geçer mi?
Turgut İbiş

SEVDAM.

Sen benim sevdamsın ben de seninim,
Çok geride kaldı artık benim yeminim.
Sen ve ben dağları inadına çok severiz,
Şüphem kalmadı bundan ben eminim.

Sevdalandım dağlara hayat boyunca,
Hayat devam ederdi akışını bulunca.
Eve dönülür gün batıp akşam olunca,
Hayat güzel olur sevenler kavuşunca.
Turgut İbiş

KÜTÜK.


Birazı çürümüş birazı çatlak,
Bu kütük yaşama veda ediyor.
Üstünde yuvarlak çizgileri var,
Bunlar da yaşını ele veriyor.

Çok direnmiş ama dayanamamış,
Bir taraftan doğa birazcık da biz.
Ağaca yaşamayı zehir etmişler,
Kütük çürüyerek selam veriyor.
Turgut İbiş

BAYRAKLI ASAM.


Bastonumu yaptım kızılcık dalından,
Memnunun şu an kendi halimden.
Her pazar dağlarda gezer dururum,
Gönlümdeki güzel çıkmaz aklımdan.

Bastonun üstüne resmini koydum,
Hep onun önünde selama durdum.
Her gün kendimi yanında buldum.
Al Bayrağım hiç çıkmıyor aklımdan,
Turgut İbiş

8 Nisan 2013 Pazartesi

ATLAR..


Atlarım sırayla gider dört nala,
Güzellik nasip olmaz her kula.
Manzarası güzel harika olmuş,
Buralara doyum olmaz bakmaya

Atların gölgesi gömüldü suya,
Çok uğraştım ama çıkaramadım.
Atlarla dört nala koşarak tan,
Gölgemizle bir kıyıya vardım.



Turgut İbiş

2 Nisan 2013 Salı

GÜL ÇİÇEK


Çoğalıp artıyor hep yalnızlığım,
Çiçekler içinde gül beyazlığım
Benim üzerimde var haylazlığım,
O gülü bahçemde sen bul dediler.

Beyaz çiçeğe bakın gül gibidir,
Gül dalına konmuş bülbül gibidir.
Sahibi güllerin bir goncasıdır,
Beyaz gül yanında bir gül dediler.

Resimde görünen beyaz laleler,
Beyaz güle benzer bir bak dediler.
Lalelerin ömrü bir kaç gün sürer,
Bugün gül yerine kullan dediler.
Turgut İbiş





VOLKAN.


Patlamıştır volkan dumanı üstte,
Kar yağmış dağlara yavaş,aheste
Allah göstermesin düşmana,dosta
Böyle volkan doğanın yıkımı olur.

Küller püskürmüş ta gök yüzüne,
Sanki atom bombası mantarı gibi.
Volkanın kaynağı çok derin olur,
Görünürde üstten bulunmaz dibi.
Turgut İbiş

ÇİMENE

Yüzünde gülücük altında çimen,
Orada kalmadık yürüdük hemen.
Doğa insanları hep mutlu eder,
Pişman olmaz ki dağlara gelen.


Ben bu güzelliği nasıl anlatsam,
Haftada bir gün dağlara gelsem.
Hiç boşuna çene yormakla olmaz,
Kendimi ben böyle çimene sersem
.

Turgut İbiş

ÇİMEN


Gökçeler Köy'ünden indik aşağı,
Yolumuz çayır,çimenden geçti.
Dayanır mı buna  Gülgün Çimen,
Hemencik yan üstü çimene düştü.

Gezimiz güzeldi hiç yorulmadık,
Balıkları yedik,yokuşa vurduk.
Şarkılar,türküler söyleyerekten,
Zaman nasıl geçti,hiç anlamadık.

Ağa güzelliğe bir kuzu vermiş
Gülgün kendini çimene sermiş
İnişli,çıkışlı epeyce yol gitmiş,
Görüldüğü gibi hiç yorulmamış.

Arkadaşlarımla ilk kez yürüdüm,
Ben guruptan çok hoşnut kaldım.
Katılan canlara teşekkür ettim,
Günün anısına,dörtlükler yazdım. 

Turgut İbiş



1 Nisan 2013 Pazartesi

KOYUNLAR VE KAR


Girmişsiniz koyunlar gibi sıraya,
Yollar karlı ayak basmaz karaya.
Kış,kıyamette kıyılır mı koyuna?
Çoban koyunları getirmiş oyuna.

Koyunlar,ferman dinlemez kardan,
Anlamaz onlar kârdan,zarardan.
Tek sıraya dizilmişler de giderler,
Koyunlar,vazgeçmezler huyundan.

Turgut İbiş






GÖLCÜK.


Zirvede sisi var altında gölü,
Düzlüklerinde çok vardır gülü.
Ağzı olsaydı da söylerdi dili,
Kaçkar dağlarına sevginin seli.

Turgut güzelliği nasıl anlatsam
Bu güzellikleri yerinde tatsam
Gitsem bir gün oralarda yatsam
Duy bu sesimi sevdamsın dağlar

Bütün şiirleri yazdım deftere
Diğerleri kalsın başka sefere
Bu gün burada bitsin nihayet
Başka bir zaman yazarım elbet
Turgut İbiş


KAR VE KEÇİLER



Her tarafı kar kaplamış,
Keçilerim karda kalmış.
Eğer hep böyle giderse,
Bu hayvanlar aç kalmış

Keçiler döker bu karı,
Kemirirler tüm ağaçları.
Karnını doyurmak için,
Götürür hep yaprakları.
Turgut İbiş



KEÇİLER


Keçiler kırkıma gelmiş
Karaburun'un düzlerine.
Nazlı nazlı bakınırlar
Kurban olam yüzlerine.

Keçilerin sütü temiz
Görünüşleri de semiz
Oğlakları görünmüyor
Yaşına gelmedi henüz.

Tüm insanlar keçileri
Orman düşmanı tanırlar.
Dizeleri okuyan sizler,
Turgut'u şair sanırlar.
T.İbiş

30 Mart 2013 Cumartesi

OKAN'A.

Gönlümüz bir deryadır,
Her rüzgara kucak açar.
Sen, gönlüne söz geçir,
Sonra kalmayasın naçar...

Bu senin güneşin elbet,
Sarı ve sıcak kalacak.
Havada bir kuş uçuyor,
Bunun sonu ne olacak?

Turgut İbiş


BABAM.

Bırakıp gittin buradan,
Bu fotoğraf elde kalan.
Şefkatin verdin bizlere 
Böyle emretti yaradan.

Malı mülkü üstümüze,
Terk eyleyip gittin bize.
Biz yerlere bakamadık,
Yazık olsun hepimize.

Evin barkın sahipsizdir
Senin yerin bakımsızdır
Köyümüzde çok ıssızdır
Çocukların hayırsız dır.

Turgut İbiş



KANGAL



Kangal sahibini bırakmaz yolda,
Sürüyü otlatır her gün dağlarda.
Kangal sevimlidir saldırmaz asla
Bunların vatanı Kangal,Sivas'da

Canavar yanına zaten gelemez
Koyunları sever asla terk etmez
Sürüyü dağlardan toplar gelirler,
Sahibinden başkasını dinlemez

Turgut İbiş

TIRTIL.


Hacı bey tırtılın çok yakışıklı
Kırk ayağı var kırkı da nallı
Sırtında benekleri var canlı
Bu kırk ayağa yol mu dayanır.

He adım atışta ne kadar gider?
Acep yorulduğunda ne yapar?
Satılık olsaydı ne kadar eder?
Bu kırk ayağa yol mu dayanır?...
Turgut İbiş



CİVCİV


Yumurtadan çıkmış,güzel yavru
Çalımından belli horozun oğlu
Horozum çöplükte eşine dursun
Bu tavuktur tüm kümesin gururu

Kara tavuğun bir tek yavrusu,
Ayaklar çıplak doğmuş doğrusu.
Anası yatmış yumurtanın üstüne
Yavru neden çıkmış taşın üstüne.

Ana tavuk karadır,kendisi beyaz.
Kaçmaya hazırdır belli ki bu yaz.
Anasının sözü geçmez yavruya,
Bu civciv anadan doğma haylaz.
Turgut İbiş

AĞRI DAĞI


Bugünkü zaman böyle bir yerde,
Çiçek tarlası bulmak çok zordur.
Başında karı var manzara güzel,
Ancak bu güzellik Iğdır'da olur.


Ağrının başın hep kar bulunur,
Oraya çıkması inan ki zor olur.
Kuytu yerlerinde buzullar olur,
Ağrıyı görmeye çok turist gelir.
Turgut İbiş

KAYALAR


Sütunları kayalardan yontmuşlar,
Çok da güzel ustalık yapmışlar.
Ömür bitip bu diyardan gitmişler,
Sonradan gelenler,talan etmişler.

Dağcılar sırayla oturur koltuğa,
Yaslanmışlar bir güzel de duvara.
Eğer koltuk makam için olsaydı,
Hiç bir zaman gidemezdiniz oraya.

Eskiler taş koltuklarda oturmuşlar,
Bizimkiler ceylan derisini beğenmez.
Adamın duvarı yüz yıllardır ayakta.
Bizim duvarlar pek fazla dayanmaz.
Turgut İbiş