6 Mayıs 2020 Çarşamba

ŞİİRLERİM 14

GELİNCİKLER..

Gelincikler gelin gibi,
Çiçekler var elim gibi.
Kırmızı yeşile vurgun
Sanki sarılmışlar gibi.

Manzaramız güzelliktir
Her baharda özelliktir
Her gören aşık olurlar
Benim dağa aşkım gibi.

Turgut İbiş
HALKA PINAR ÇEŞMESİ

Yeri yeşil üstüm gölge,
Sucuklar kızarır közde.
Soframa buyurun sizde
Halka pınar çeşmesinde.

Güzelce günü geçirdim.
Kekik çiçeği devşirdim.
Güzelliğe çok şaşırdım.
Halka pınar çeşmesinde.

Halkası görünmez çeşme,
Bakınca anlarsın resme.
Gelip gördük heveslice,
Halka pınar çeşmesinde.

Çeşmeden soğuk su akar,
Dostlarim gölgede yatar.
Çınar dibinde tek atar,
Halka pınar çeşmesinde.

Turgut İbiş
14 Temmuz 2013, 22:26

YUFKA EKMEĞİ.

Köy buğdayları unundan,
Mest olmurum kokusundan.
Közler ardıç odunundan
Ben yemeden nasıl duram.

Koku sarmış her yanımı,
Dağıtmadım  efkarımı.
Aylık yufkamı yapmışım,
Düşünmem hiç açlığımı

Turgut İbiş
SARI RENGE...

Güneş sarı,çiçek sarı,
Bakınca gördüm baharı.
Kocaman haftamız geçti,
Dağıtmadım ben efkarı.

Severim renkte sarıyı,
Yazın tarlada buğdayı
Hele sonbahar gelince
Dallarda sarı ayvayı.

Hayat yaşam bütünüdür,
Bir tabiat döngüsüdür
Dostlarım mutlu olmalı
Mutlu olmak düşündürür

Turgut İbiş
HİZMET...

Gelmişim Dünya'ya yaşamak için,
Gezerim dağları sessiz ve sakin.
Yaşarken hayatta güzellik seçin,
Yurduma hizmettir benim görevim .

Köylerde şehirde gittim çalıştım,
Görevim öğretmek ona savaştım
Koyduğum hedefe biraz ulaştım.
Yurduma hizmettir benim görevim .

Yaptığım görevin elbet sonu var,
Görev tamamlandı oldum bahtiyar.
Görevim bitmiştir kendim ihtiyar,
Yurduma hizmettir benim görevim .

Turgut İbiş
KARANFİL.

Karanfiller gülüm gibi,
Kokular her dosta gider.
Bu kırmızı karanfiller,
Tüm dostları mutlu eder.

Benden günaydın çiçeği,
Bilenler görsün gerçeği.
Dostlarımız mutlu olsun,
Gelsin konsun kelebeği.

Turgut İbiş

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ GELDİK BURAYA

Geldiler uzaktan bir amaç için,
Öğretmen,öğrenci Kuşadası'na.
Aradan uzunca çok yıllar geçti
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okuduğum okul Yavuz Selim'di
Orada gördüğüm müspet ilimdi.
Bütün öğretmenler aklı selimdi
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okulda çok güzel eğitim aldık,
Altı yıl süreyle hayale daldık
Öğretmen olunca yurda dağıldık,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Okul başlangıcı küçük çocuktuk,
Şimdi yaşlanınca hep dede olduk
Hayatı yaşadık çok şeyi gördük,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya.

Ülkümüz uğruna zorluklar çektik
Yol,okul olmayan köylere gittik
Elden geldiğince hizmeti ettik
Öğretmen,öğrenci geldik buraya.

Okuldan öğrendik amaçlar birdi
Çocuklar dostuna köylümüz derdi
Geride kalanlar güzel günlerdi
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Öğrenciler kötü günler gördüler
Bazı arkadaşlar ölüp gittiler.
Bazı dostlarım da öldürüldüler,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Hepimize yol göstermiş Atatürk
İçimizden çıkmış elbette çürük
Bizler onun sevgisiyle büyüdük.
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Zaman şahidimiz şimdi mutluyuz
Gelecek gönlerden çok umutluyuz
Şimdi eğitimde bizler orduyuz
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Hepimiz hasretiz koşarak geldik
Buluşmada güzelce de söyleştik
Gördük acıları saydık bildirdik
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Acaba nasip mi dostları bulmak
Bu güzel günleri yeniden anmak.
Bir mum misali gönülden yanmak,
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

İçimden geçeni böylece yazdım
Erzurum,Denizli,İzmir'i gezdim.
Aramızdan gidenler çok üzüldüm
Öğretmen,öğrenci geldik buraya

Turgut İbiş
CİLO DAĞLARI,BERÇELAN YAYLASI

Haşin dağlar,yüce dağlar
Her yerinde çiçek kokar.
Karlı dağlar,sular çağlar,
Geliyor dağlardan bahar.

Ortam yeşil,dağın beyaz,
Hava sıcak,rüzgarlar az.
Renkli çiçeklerin açmış
Hemen gitmeliyim bir yaz.

Giden görsün bu dağları,
Dağdan güzel yaylaları
Dağda bahar belirince,
Parça bölük gör karları

Dereden sular çağlıyor,
Coşmuş,bulanık akıyor
Göğün süslenmiş bulutu,
Gelmiş bize el sallıyor

Gördünüz Cilo dağları
Kışı,bahar ve yazları .
Kışın karlıdır etrafı
İşte Berçelan Yaylası.

Turgut İbiş
ÇİRKİN DALAMANLI'YA...

Atatürk'e saygın yok imiş meğer
Atatürk her türlü övgüye değer
Yoldan gelip geçen yapana söver
Kanında şüphe var ey Dalamanlı

İnsan olan insan bunu yapar mı
Fotoğraflar çöplüklere atar mı
Vatan kurtarıcı yerde tatar mı
Kanında şüphe var ey Dalamanlı

Daha bundan büyük zulüm olur mu?
Sorarım sizlere uygun olmuş mu
Yapılan hareket sizce doğru mu
Kanından şüphe var ey Dalamanlı

Turgut İbiş

REHBER TURGUT.

Bozuk yol patikalarda,
İbiş,rehberlik yapıyor.
Her tarafta yeşillikler,
İbiş,rehberlik yapıyor.

Buralarda hava temiz,
Arkadaşlar gayet şeniz.
Şişemizde su derseniz,
İbiş,rehberlik yapıyor.

Gurubu gayret etmiyor
İşler hiç iyi gitmiyor
Gurubu serbest bıraktı
İbiş,rehberlik yapıyor.

Dağlar yeşil ormansa az
Buradan alındı çok haz
Türkü vardı yok idi saz
İbiş,rehberlik yapıyor.

Şelaleye vardık su yok
Atıştırdık karnımız tok
Gidilecek yolumuz çok
İbiş,rehberlik yapıyor.

Vardık köye pazar hazır
Canlar süt,yumurta alır
İbiş bundan hoşnut olur
Turgut rehberlik yapıyor.

Turgut İbiş
KEÇİ SAĞIM ZAMANI

Sürü köye geldi sağım zamanı,
Zap Vadisi hoşnut eder adamı.
Eğer keçileri sütün verirse,
O gün mutlu olur köyün çobanı.

Keçiler gelince oğlak tetikte,
Koşarlar anaya coşkun hevesle.
Sütlerini emer hemen nefeste,
Şimdi dinlenecek köyün çobanı.
.
Turgut İbiş
PALANDÖKEN

PALAN DÖKEN YIKMIŞ KARDAN KAŞINI,
CANIM SANA KURBAN OLSUN ERZURUM..
KEYFİ KAÇAN HASTALARA BENZERSİN.
BÜTÜN DERDİN BENİM OLSUN ERZURUM..

PALAN DÖKEN GELDİM ZİRVE YAPAYIM,
BU ZİRVEDEN GÜZEL ŞEHRE BAKAYIM.
YALANIM BULUNMAZ BEN HAZ OLAYIM,
BÜTÜN DERDİN BENİM OLSUN ERZURUM.

Turgut İbiş
KÜTÜK.

Birazcık çürümüş birazı çatlak,
Kütüğü kesmişler şuraya bir bak
Üstünde yuvarlak çizgiler ortak,
Yuvarlak çizgiler yaşı söylüyor

Direnmiştir fakat çare olmamış,
Zamanında kütük güzel ağaçmış
Kütüğün içinden tohum patlamış
Kütük yaşatmaya selam veriyor.
Turgut İbiş

BAYRAKLI ASAM.

Bastonu yaptırdım ağaç dalından,
Kızılcık ağacı mutluyum bundan.
Her pazar dağlarda gezer dururum,
Gönlümdeki güzel çıkmaz aklımdan.

Bastonun üstüne resmini koydum,
Hep onun önünde selama durdum.
Her gün kendimi yanında buldum.
Bayrağımı çıkarmam ki çantamdan,

Turgut İbiş
ATLAR..

Atlarım sırayla gider dört nala,
Manzarası nasip olmaz her kula.
Manzarası güzel harika olmuş,
Güzelliğe doyum olmaz bakmaya

Atların gölgesi gömülmüş suya,
Dağlarda yaşayıp düşmez korkuya
Atlarla birlikte koşup dururlar
Gölgesiyle koştu atlar kıyıya

Turgut İbiş

GÖLCÜK.

Zirvede sisi var altında gölü,
Düzlükte bulunur epeyce gülü.
Ağzı olsaydı da konuşsa dili,
Kaçkar dağlarına sevginin seli.

İbiş,güzelliği nasıl anlatsam
Bu güzellikleri yerinde tatsam
Giderek orada bir gece yatsam
Duymalı sesimi sevdasın dağlar

Bütün şiirleri yazdım deftere
Diğerleri kalsın başka sefere
Şiirler armağan olsun sizlere
Sağlık diliyorum tüm sevenlere

Turgut İbiş
KEÇİLER

Keçiler kırkıma gelmiş
Karaburun'un düzlerine.
Sürüsü de çok güzelmiş
Kurban olam yüzlerine.

Keçilerin sütü temiz
Görünüşler elbet semiz
Oğlakları görünmüyor
Yaşına gelmemiş henüz.

Keçiyi besler insanlar
Orman düşmanı tanırlar.
Dizeleri okuyan sizler,
Turgut'u şair sanırlar.

Turgut İbiş
BABAM.
Bırakıp gittin buradan,
Bu fotoğraf elde kalan.
Şefkatin verdin bizlere
Böyle emretti yaradan.

Malın mülkü üstümüze,
Terk ederek gittin bize.
Biz yerlere bakamadık,
Yazık olsun hepimize.

Evin barkın sahipsizdir
Senin yerin bakımsızdır
Köyümüz çok da ıssızdır
Çocukların hayırsız dır.

Turgut İbiş

TIRTIL.

Hacı bey tırtılın çok yakışıklı
Kırk ayağı vardır kırkı da nallı
Sırtında benekler görünür canlı
Böyle kırk ayağa yol mu dayanır.

Her adım atışta ne kadar gider?
Doğada geziyor hep keyfe keder
Satacak olsaydın ne kadar eder?
Böyle kırk ayağa yol mu dayanır.

Turgut İbiş
CİVCİV

Yumurtadan çıkmış,ufacık yavru
Çalımından belli horozun oğlu
Horozum çöplükte eşine dursun
Tavuk olur tüm kümesin gururu

Kara tavuğumun bir tek yavrusu,
Ayakları çıplak doğmuş doğrusu.
Diğer yumurtalar belli çıkmamış
Yavrumuz geziyor olmaz korkusu.

Anamız karadır, civciv pek beyaz.
Kaçmaya hazırdır belli ki bu yaz.
Bu tavuğun sözü geçmez yavruya,
Civcivim anadan doğma bir haylaz.

Turgut İbiş
KAYALAR

Sütunları kayalardan yontmuşlar,
Çok da güzel ustalığı yapmışlar.
Ömür bitip bu diyardan gitmişler,
Sonradan buralar,talan olmuşlar

Dağcılar zamanla gelir dağlara
Yaslanırlar sırtı güzel duvara.
Sırayla oturduk bu koltuklara
Tahrip edilmişler yazık onlara

Eskiler koltuğu makam bilmişler
Bu koltuğa nasıl emek vermişler
Nice imparator yaşamış gitmiş
Eserleri yapmış çekip gitmişler.

Turgut İbiş
TARİHİ ESERLER

Eserden zengin tarihin
Yaşayan eski kültürün
Her dönemde adı geçer,
Ebedi güzel yurdumun.

Kültüre etmiş tanıklık
Duyarız buna hayranlık
Bugün bile seyredilir,
Yıkılan tarih karanlık

Yıllar öncesi kültürler
Bize kalmıştır eserler.
Bizlere seyretmek düşer,
Öğrensin yeni nesiller.

Hayran oldum eserlere,
Bunu yapmış kimselere
Güzellikler yakışmıyor,
Tahrip eden kimselere.

Eller yapar,biz yıkarız,
Sonra da gelir bakarız.
Tarihten dersi almayız,
Her gün aynını yaparız.

Tarihin tanığı bunlar,
Yıllardır buraya bakar.
Hilesi hurdası yoktur,
Usta kimse güzel yapar.

Sütunlar uzunca boylu
TKültürün tanığı soylu.
Yabancı hayran kalıyor,
Bizimkiler kötü huylu

Turgut İbiş
VATAN
Yansa bizim ellerimiz,
Kesilmişse kollarımız,
Susmaz ise dillerimiz,
Biz bu yurdu veremeyiz.

Vatan için yaşarız biz,
Ölsek mutlak diriliriz,
Gene bağımsız yaşarız,
Biz bu yurdu veremeyiz.
Turgut İbiş

BAYRAĞIMIZ

Bayrağımın duruşu,Türklüğe gurur verir.
Damarda dolaşan kan kendime hayat verir.
Kanım rengi kırmızı,Ay,yıldızı vatanın
Kanı sana helaldir,Şehit olmuş yatanın.
Turgut İbiş


KENDİME
Şiirlerle bu sayfada  tanıştım,
Derdimi kimseye açamıyorum.
Kafiyeli dörtlüklerle başladım,
Şiiri yazmadan duramıyorum

Güzel mi çirkin mi bilmiyorum,
Sözleri peş peşe sıralıyorum.
Ara sıra da boş karalıyorum,
Şiiri yazmadan duramıyorum

Bütün şiirleri yazdım deftere,
Diğerleri kalsın başka sefere.
Bugün burada bitsin nihayet,
Şiiri yazmadan duramıyorum


Turgut İbiş
KAMP ATEŞİ

Akşamın karanlığında,
Oturtuk ayın şavkında.
Acep halim ne olacak?
Sabah erken olduğunda

Alevler bulmaz olmanı,
Gece karanlık ortamı.
Üstümüzde ki mavi gök,
Seyredin sizler dumanı.

Ekrem beyin hünerleri
Gördüğünüz resimleri.
Burada yetişen çamlar,
Bak andırır minareyi.

Turgut İbiş

CUMHURİYET KUTLAMASI.

Cumhuriyet verdi bize
Bağımsızlık ülkemize
Teşekkürüm sonsuz size
Atatürk'üm sana geldik.

Bize ne emekler verdin,
Bağımsızlık da öğrettin
Bence en yüce değerdin,
Atatürk'üm sana geldik.

Alanlarda bizler çok uz.
Yılgınlık ararsan yokuz
Yazık ki biraz suskunuz
Atatürk'üm sana geldik.

Cumhuriyetin gençleri,
Candan bağlı gönülleri
Senden aldık emirleri
Atatürk'üm sana geldik.

İşgalcileri sen kovdun
Yeni cumhuriyet kurdun.
Bizim için bir gururdun,
Atatürk'üm sana geldik.
Turgut İbiş

ANKARA YOLCUSUNA.

Bayrağa durun selama,
O muhteşem Ankara'ya.
Günü güzelce kutlayın,
Bayrak inmesin yarıya.

Şazer kardeş uğur ola
Varıp gidin Ankara'ya
Sen bizin temsilcimiz.
Bakmayın siz olanlara

Engelsiz ol giderek gel,
Çıkmasın yolunda engel.
Zorluklar başarılacak,
Kimseler atamaz çengel.
Turgut İbiş
CANLAR...

Canlar dağılmışlar her bir tarafa,
Heyecan kalmamış neşe kalmamış.
Her kesin kendince sorunu vardır,
Hal hatır sormaya derman kalmamış.

Birlik olmayınca dirlik olmazmış,
Dirlik bulmayanın yüzü gülmezmiş.
Taze Can'lar bir ve beraber olun,
Birlikte yaşamın hazzına varın.

Selam sevgi olsun burdan Canlara
Benim bu selamım gitsin her yana.
Her zaman her yerde yaşayın ama,
Bayramdan bayrama gelin yan yana.
Turgut İbiş

CANLARA!...

Bayramlarda,seyranlarda,
Böyle günde bu zamanda.
Ne hikmetse anlamadım.
Kimse görünmez ortada.

Kimseden bekleme fayda
Yalnız kalmışız burada.
Yaşam yerimiz Türkiye
Yaşam bulunmuyor ayda.

Geldik gidiyoruz hani,
Akrabalık dostluk yani.
Bunun kıymetini bilin
Olmayın siz sakın cani
Turgut İbiş
NAR

BAKIN NARIMIZ KIRMIZI
BELKİ TANIDINIZ KIZI?.
KENDİSİ ÇOK HÜNERLİDİR,
YİYEN BİLİR TADIMIZI.

NARLARIMIZ DALDA KALDI,
GÖZLERİMİZ YOLDA KALDI.
GÜZELİKLER YORDU BİZİ,
AKLIMIZ HEP NARDA KALDI.

TURGUT İBİŞ
DEDAK YEMEĞİ.

Bugün Dedaklı'lar yemek yediler,
Büronun salonda hep eğlendiler.
Geçmiş günler anıp,yadeylediler,
Gelecek günlere sözler verdiler.

Birlikte hareket,birlikte oyun,
Dağcılar,yemekte karın doyurun.
Yemeğin de yenir,içilir suyun,
Benim anlattığım işte bu durum.

Gelmiş yeni sezon hayırlı olsun,
Turgut bu sezonda yerini bulsun.
Alçak olan dağcı sakın gelmesin
Dağcılar dağları yol bellesinler.
Turgut İbiş

BELENCE

Burası Manasır çeşmenin başı,
Söğüt ağacının bilinmez yaşı.
Önde okul vardı onun bahçesi,
Düğünde yenirdi keşkeyi aşı

Okul bahçesine fidan dikildi
Bahçenin çevresi imar edildi
Okulun bahçesi mera edilmiş
Yaptığım emeğim boşluğa gitti.

Manasır suyunu doyunca içtim,
Okul bahçesini çok imar ettim.
Zamanı gelince oradan gittim,
Dönüp baktığımda saha olmuştu.
Turgut İbiş

BELENCE KÖYÜM....

Dağdadır Belence köyü,
Ormandır her yanı önü.
Havası devadır derde,
Geri gelmez geçen günü.

Halkın geçimi odundan,
Buğdayı olur tarladan.
Ormandan kesilir odun,
Satılırdı hiç durmadan.

Eskiden yol,ışık yoktu,
Ulaşmak sahiden zordu.
Bütün zorluklara karşı,
Ahalisi çok mutluydu.

Köyde millet fakirleşti
Durumları tam değişti.
Ormanda fidan dikildi
Yaşamın şartı güçleşti

Bulunmaz eskinin tadı
Böyle olur köy hayatı.
Şehire göç başlayınca.
Köyünde yaşlılar kaldı
Turgut İbiş
Bunlar benim atalarım,
Bunlar benim koruyanım
Şimdi yoksunuz ararım
Dedem ve ninen canlarım

Bana bakmış okutmuşlar,
Annem,babam da oldular.
İyi günleri göremeden,
Bu dünyadan yok oldular.

Ben de yüksek değeriniz
Cennettedir hep yeriniz,
Sizler benim aslımsınız,
Benin en kıymetlim siniz
Turgut İbiş
ÇOBAN ÇEŞMESİNE

Çınar kovuğundan akıyor çeşme
Acaba başka bir benzeri var mı?
Çınar olan yerde su olur derler.
Benim söylediğim yoksa yalan mı?

Çobanın dağlarda çeşmesi sulu,
Fotoğraf görünce tanıdım onu.
Dağcılar çeşmede keyif yapıyor,
Bazen azalıyor çoban çeşmesi.

Çobanım içerken bir tas suyunu,
Devler kurutmuştur sürü soyunu
Koyunlar alacak bundan payını.
Bundan böyle üret çokça koyunu

Bizim çoban malı suya getirdi,
Köpekleri gölgesinde yatırdı.
Çadırına su doldurup götürdü,
Çoban yemek yaptı işi bitirdi

Bu çınar ağacın gölgesi koyu,
Geçenler buradan içiyor suyu.
Koyunu yatırdı çoban da yattı
Dağlarda böyledir çobanın huyu.

Turgut İbiş

Hiç yorum yok: