3 Mayıs 2020 Pazar

ŞİİRLERİM 5

VAZİYET.
Hizmete koş akın akın
Harama olmayın yakın!
Doğruluk bir hazinedir,
Bugün olanlara bakın!

Devletin varsa servet,
Devletin içinde devlet.
Ortalık toz duman oldu,
Ne emniyet,ne adalet.
Ahlaksızlık tavan yaptı,
Vurguncular yakalandı.
Şimdi oturup seyredin!
Hakim,savcı hep atıldı.
Seyretme hiç gerisini,
Hemen suçlar birisini.
Mahkeme seyri değişir,
Serbest bırakır hepsini.
TURGUT İBİŞ.
ŞATOMUZ...
Düşerse buraya eğer yolunuz,
Şatoyu yapmıştır usta kolunuz,
Salonun içinde soba kurunuz,
Yuvanız döşendi siz oturunuz.
Yağınca karımız önce buraya,
Yaşamak isteyen girsin sıraya
Cüzdanı şişirin bolca parayla,
Doğayı seyredip siz oturunuz.
Tüterse dumanın inceden ince,
Burası senindir otur gönlünce,
Güneşin kaybolur gece gelince,
Kepengi kapatıp siz oturunuz.
Çevreye bakınca ortalık beyaz
Dağlarda geceler olur çok ayaz
Baharın sonunda gelecektir yaz
Yaz gelsin burada siz oturunuz.
Turgut İbiş
İSTEMEM
Kader bu yazımdır yok şikayetim
Hakkımdan fazlası olsun istemem
Yaşarken olmadı dosta minnetim
Arkadan konuşan kimse istemem
Hayattan neleri umduk ne bulduk,
Kıvançta kederde beraber olduk,
Sonbahar gazeli olduk savrulduk,
Baharım kışlara dönsün istemem.
Söylerim sözümü sakınmam asla,
Boğazım kesseler keskin makasla,
Günlerim geçmesin kederle yasla,
Ülkemde huzursuz olmak istemem.
Turgut İbiş
YOBAZ...
Başı açık olmak günahsa eğer,
Günahı onundur buna kim ne der.
Bu fetvayı veren terbiyesizler
Anneni,ablanı sattın mı YOBAZ?
Din iman diyerek sattın ahlakı
Hırsızlık yaparak doldur kasayı
Kimlerden alırsın konuşma hakkı
Anneni,ablanı sattın mı YOBAZ?
Tutarsızlık olmuş onun onuru,
Elinden bırakmaz kibir gururu.
Fetvasını verir namus yoksunu,
Anneni,ablanı sattın mı YOBAZ?
Halkınla oynarsın ahlak oyunu,
Yaptığın işlerin düşün sonunu.
Kolay mı ödemek kulun hakkını?
Anneni,ablanı sattın mı YOBAZ?
Turgut İbiş
ANEMON ÇİÇEĞİ...
Kış olmadan geldi bahar,
Güzel İzmir çiçek kokar.
Soğuk günde,kırda çiçek,
Gönlümde sevincim artar.
Anemon çıkmış topraktan,
Haber getirmiş bahardan.
Renk ve görüntüsü güzel,
Biz ayrılmayız dağlardan.
Mor taçlar yeşil yaprağı
Yapraklarda su damlası
Çıkmış yerde yeşil çimler
Güzel bir İzmir markası
Turgut İbiş
YENİ YIL..
On dokuzun son akşamı
Son buldu yılın tamamı
Yirminciye ramak kaldı
Dostlar kutlama zamanı
Yirminci gelsin dediler
Pek hevesle beklediler
Daha bir şey göremedik
Her kes dilek dilediler
Yılım yeni ben eskiyim
Yaşama çok hevesliyim
Yaşamınız güzel midir?
İsmi neyse söyleyelim.
Söyleyin şu gelen yıla
Bize mutluluk getirsin
Çektiğim acılar yetsin
Terör ülkeyi terk etsin.
Turgut İbiş
OY YOK..
Devamlı cepten çalana
Halkına zulüm yapana
Halkını hep dışla yana
Verilecek oyum yoktur
Halka kaba davranana
Rüşvetle oy toplayana
Bayrağına hor bakana
Verilecek oyum yoktur
Devlet malında çalana
Hırsız arsız sakla yana
Edepten yoksun olana
Verilecek oyum yoktur
Turgut İbiş
HALKINI DOLANDIRAN DÜZEN
Fakirin sırtından doyan doyana
Yoksul vatandaşı soyan soyana
Düzenbaz şirketin koşar yanına
Dostlar yandım Allah,diye bağırır
Cin gibi adamlar şirketler kurup
Olmayan şeylere ortam uydurup
Büyük tören yapıp insanı soyup
Dostlar yandım Allah,diye bağırır
Bankerlik kurumu çok eskilerden
Çiftlik ve,bankeri kurmuş yeniden
Menfaat görenler inmez gemiden
Dostlar yandım Allah,diye bağırır
Olup bitmiş şeyi devlet göremez
Şayet görse,bilse ruhsatı vermez
Şimdi çaresizdir bir şey diyemez
Dostlar yandım Allah,diye bağırır
Ayetler okunmuş kurmuş şirketler
Yapılmış muazzam güzel törenler
Olaylara kanmış bizim sümsükler
Dostlar yandım Allah,diye bağırır
Turgut İbiş
YAŞA
Yaşadığım ortamda insanlar kahpe leşti
Geldiğimiz zamanda durum yeni değişti
Samimiyet kayboldu gülüşler sahteleşti
Umut eder insanlar görüntüler netleşti.
Yaşadığın günleri dostluk çapında yaşa
Çılgınlığı yaparken balta vurmayın taşa
Dostluğu geliştirin emeğin gitmez boşa
Yaşa kendi halinde kimseye olma maşa.
Turgut İbiş
VAR...
Evlenmenin bir yaşı var
Medeni bir kanunun var
Fetva vermiş imamın var
Neden susuyor insanlar
Yurdumuzda işsizlik var
Her ortamda hırsızlık var
İhalen var yolsuzluk var
Hiç mi görmüyor insanlar
Desteksiz çok atanın var
Sokakta boş gezenin var
Aç gezip çok yatanın var
Niçin suskundur insanlar
Müslümanlık yeni mi var
Halkımın çok dindarı var
Hacımız var hocamız var
Lütfen susmayın insanlar
Turgut İbiş

SÜSLÜ TAŞLAR...
Taştır deyip geçmeyiniz
Bakın ne kadar güzeliz
Su akarken yuvarlandık
Gerçek sanat eseriyiz
Su içinde mücevherler
Yapılır güzelce şeyler
Ustası bunları görsün
Güzel kolyeye dönerler
Doğamızın parçasıyız
Başka yerde olamayız
Ufalandık böyle olduk
Ateşlerde biz yanmayız
Turgut İbiş
BÖYLE OLMALI
Sözü eğdirip bükmeden
Ortamı yıkıp dökmeden
Yaşantını sen sürersin
Onu terk edip gitmeden
Köşeyi hiç dönemeden
Ortamı asla germeden
Gerçek düzenin kuruldu
Öyle kimseyi üzmeden
Yalan dolan hiç olmadan
Konuşunuz her konudan
Güzellik yapın durmadan
Anlarlar doğru insandan
Evet söyle çekinmeden
Sözlerin eğip bükmeden
Yoluma kendim giderim
Asla yanlışa düşmeden
Turgut İbiş
BEY DAĞLARI
Her kes görsün kıyıları
Yükseliyor bey dağları
Bey dağının üzerinde
Çok güzeldir ormanları
Torosun devamı dağlar
Boydan boya uzanırlar,
Bey Dağına tırmananlar,
Bizim hevesli dağcılar.
Bey Dağının yamaçları,
Kom,otlak ve yaylaları.
Yörük dağlarda otlatır,
Büyük baş ve davarları.
Bey dağına çıkasın da
Seyrede sin Antalyayı
Antalyayı seyrederken
Lütfen yemesin ayvayı
Turgut İbiş 01.01.2013 İZMİR
DURMAK YOK..
Vurduk biz kendimizi yaylalara,dağlara,
Vaktimiz olmadı ki dönem eski çağlara?
Eskiden çok güzeldi,beraber yaşıyorduk,
Bir ideal uğruna,hep birden koşuyorduk.
Şimdi zaman değişti,ihtiyaçlar devleşti,
Yıllar çok çabuk geçti,insanlar köleleşti
Güzelliği görünce dertlerimiz depreşti,
Yazık oldu bizlere halkımız tembelleşti
Derdimi anlatamam dosta,arkadaşıma,
Halkımız karışmıştır zorlu bir savaşıma.
Çarşı,pazar piyasa hep kendi telaşında,
Bu düzeni kim kurdu,söyle Allah aşkına.
Durmayınız dostlarım işte çalışma yeri,
Ülkemiz geri kaldı uzun zamandan beri.
Gidişattan taviz yok dönemeyiz biz geri
Bir savaş kazanmaya döksünler alın teri.
TURGUT İBİŞ 01.01.2013 İZMİR?
HOMEROS VADİSİ.
Homeros Vadisi eğlenme yeri
Yapılıp duruyor epeyden beri
Kocaman vadinin yapay gölleri
Sizler eylenerek dönünüz geri
Büyük belediye emekler verdi,
Bütün bütçesini buraya serdi.
Bazı muhalifler ortamı gerdi
Nihayet bu eser ortaya geldi.
Eğer sel olursa,halimiz yaman
Yapılan tüm işler olacak duman.
Milletin parası olacak ziyan,
Olanlar ortada bak ayan beyan.
Şairdi Homeros gelip yaşamış,
Bu bölgeye onun adı verilmiş.
İnsanlar buradan adını duymuş,
Kendi ölmüş ama ismi ölmemiş.
Turgut İbiş
TURGUT İBİŞ İZMİR 07.01.2013

BİZİM DAĞCILARA...
Görevi başardı tamamladılar,
Dağlarda epeyce oyalandılar.
İnsanlar evinde sıkıntı çeker
Onlar bu göreve doyamadılar.
Kara tren gelir Sarıkamış'dan
Yolcuları kaçmış bu kara kıştan.
Orada arkadaş uykusuz kalmış,
Epeyce yoruldu tırmanışından
Gittiniz dağlara geldiniz yeni,
Mutlu ettiniz siz tüm şehitleri.
O Şehit dediğin Türk'ün askeri,
Şimdi fethettiniz tüm gönülleri.
Turgut İbiş

ÇİÇEKLERİM
Çiçek bahçesini kurdum,
Çiçeğe çok emek verdim.
Arkadaşlarımdan derdim ,
Bahçeye ben giremedim.
çiçekler çok kıymetlidir,
Dalında bunlar sizindir.
Çiçeklerim çok güzeldir
Kimseye de veremedim.
Hepsinin adını bilmem,
Hiç birine leke sürmem.
Çiçeksiz yerlere gitmem
Dallarında göremedim.
Kokar çiçeklerim farklı
Renkleri çok şatafatlı.
Hepsinin vardır anlamı,
Kokusunu süremedim
Çok endemik Laleler'im ,
Mekanı benin dağlarım
Renkli olur Karanfilim
Memleketin bilemedim
Boynu bükük laleler'im,
Renklidir benim güllerim,
Renklerini çok severim,
Halin nedir soramadım.
Kardelen ve Mavi lalem ,
İris ve renkli Nevruz'um
Dağların açtı sümbülü,
Çeşitlerin sayamadım.
Sizler için derdim deste,
Topladım bin bir hevesle.
Kimi boynu bükük yasta,
Seyretmeye doyamadım.
Çiçek açmış endemiktir,
Bahçelerde gündeliktir.
Çiçek demek sevilmektir
Herkese gönderemedim.
Doğanın süsüdür bunlar,
Sevenler dilinden anlar.
Mezatlarda bir zamanlar,
Ben bunları satamadım.
Çiçek bahçesini kurdum.
Güzelliğe selam durdum.
Bahçede güzel çiçekler,
Güzelliğe hayran oldum.
Turgut İbiş dedi gençler,
Güzeldir dalda çiçekler
Verilmiş bunca emekler ,
Hiç birine kıyamadım.
Turgut İbiş İZMİR 27.10.2013
KOYUNLAR VE KAR
Girmişler koyunlar böyle sıraya,
Yolları karlıdır değmez karaya.
Kışta,kıyamette kıymış koyuna
Çobanı koyunlar gelmiş oyuna .
Koyunlar,fermanı almıyor kardan,
Anlamıyor onlar kârdan,zarardan.
Tek sıra olmuşlar yoldan giderler,
Koyunlar sebatkar gidiyor yoldan
Turgut İbiş
LALE
Lale boy gösterir yukarı doğru,
Bugün neşeliyim,güzelim diye.
Karlar birden erimeye başlamış,
Sıcaklar bastırdı yastayım diye.
Adem kapan,laleleri çok sever,
Albümünde lalelerden geçilmez.
Lalenin çeşidi yurdumda çoktur,
Hepsi de güzeldir asla seçilmez.
Osmanlı devleti devrinde adım
İnanmazsan tarihlere sor beni
Her yaylada güzel çiçek açarım
Muş ilinin dağlarında gör beni.
Bütün Ana dolu lalemiz boldur
Dağımız bahçemiz lale doludur
Ara,sıra boynu bükük olsam da,
Lale ressamlara konu olmuştur.
Turgut İbiş
KARDELEN ÇİÇEKLERİ
Kardeleni kar görmemiş,
Böylece bahar beklermiş.
Damlalar çiçek üstünde,
Çiçekler zarar görmemiş.
Buraya hiç kış gelmemiş,
Çiçekler kendini salmış.
Gelip kimse koparmamış,
Onlar da muradın almış.
Turgut İbiş
BİZİM KARDELEN.
Ne taşı dinler ne kaya,
Sanki gidecekmiş aya.
Zorluklara tutmuş kafa
Budur Kardelen çiçeği
Buzlar delip çile çeken
İşte böyle boyun büken
Baharda çıkıyor erken
Budur Kardelen çiçeği
Manzarası çok şahane,
Ona bulmayın bahane
Her dalında birer tane
Budur Kardelen çiçeği.
Yeşil olur dal ve yaprak,
Doğamız anadır toprak.
Çiçek açıp durur parlak
Budur Kardelen çiçeği
Turgut İbiş

İRFAN'A...
Duman almıştır vadiyi,
Sis başından aşar gider.
Hasretine dayanılmaz,
Yar peşine düşer gider.
İrfan ağam taş başında,
Çevresine bakar gider.
Belki biraz hüzünlenmiş,
Göz yaşını döker gider.
Dengesiz demişler ona,
Denge nedir bulur gider
Şayet onu kaybederse
Diz üstüne çöker gider.
Turgut İbiş

TEKELER...
Kavga kaya üzerinde,
Kavgacılık gözlerinde
Liderlik var emelinde
Dağların gerçek kralı
Kavgaları çok önemli
Teke kavgaya hevesli
Yaşam kızlı ve erkekli.
Dağların gerçek kralı
Turgut İbiş
KÖYLÜ GÜZELİ.
Yağmurda ıslandı biraz telaşlı
Çay içer burada herkese karşı.
Kathod dağcılıkta çekiyor başı,
Sempatik duruşlu köylü güzeli.
Başına yakışan var bandanası,
Bardak var elinde oynuyor kaşı
Esra kardeşimiz köylünün hası,
Sempatik gamzeli Kathot güzeli.
Turgut İbiş
AY VE ATATÜRK
Ayın şavkı Atatürk'ün yüzünde
Bizi aydınlatan Güneş gibisin.
Karanlık içinden doğuyor gibi
Vatanın kurtaran Atam gibisin.
Gece karanlığı aydınlatmış Ay,
Ülkemiz perişan ederiz vay vay
Verdiğin hizmetin şerefine say
Vatanın kurtaran Atam gibisin.
Turgut İbiş
KATLİAM
Kalbinde insanlık derdi olmadan
Siz ne istediniz güzel ormandan
Hayatın boyunca kaç ağaç diktin?
Gelin vazgeçiniz siz bu sevdadan.
Dağların karnını böyle kazdınız,
Ülkenin üstünü,çoktan oy dunuz.
Madenleri bilip hemen buldunuz,
Çevreyi katledip zengin oldunuz.
Turgut İbiş

TÜRKÜLER
Gönül telim titrer hemen,
Senden haber aldığımda.
Her sorunu yok sayarım
Güzel türkü duyduğumda.
Türküyü söyler sevenler,
Kaval mey sazı bilenler
Mutlu olsun dinleyenler
Vardır bunda sevinenler
Her gün dağlara giderim
Çıkarken türkü söylerim.
Yukarıdan baksam yeter,
Dağdan koşarak inerim.
Turgut İbiş

MEYVELER...
Meyveler güzel şeftali,
Masaya kondu sevimli.
Kavunla incirler bana,
Sizin olsun en güzeli.
Meyveyi gözle seçiniz,
Vitaminden geçmeyiniz
Herkese çok faydalıdır,
Yerken teşekkür ediniz
İşte meyvemiz temizdir,
Tadı boldur turfandadır
Mallarım elimde kalmış,
Mosturası çok güzeldir
Turgut İbiş

EKMEK
Ayla yıldız vatan demek
Bu vatana gönül vermek
Bayrak için can verirsen
Hak edilir ekmek yemek.
Yurdumuzun bayrağına
Sahip çıkmak toprağına
Ekmeksiz kalmamak için
Tohum serpin tarlasına
Turgut İbiş
KAR YAĞDI HAVA SOĞUK.
İzmir dağlarına yağmış biraz kar
Rüzgârı,soğuğu ne ararsan var
Karın beyazlığı güzel yakışmış,
Hava çok soğuksa üşür canlılar.
Sis basınca Mahmut Dağı başına
Birazcık kar düşmüş yamaçlarına
Yukarı Kızılca çok soğuk olmuş
Yaradanım koşsun kul yardımına
Turgut İbiş
YAŞA ÖMRÜN GÜZEL YAŞA!...
Bir bedene can girince
Yaşa ömrün güzel yaşa.
Sorun başlar ince ince
Yaşa ömrün güzel yaşa.
Bedenler kemikle ettir
Can verenin kudretidir
Dünya bize emanettir
Yaşa ömrün güzel yaşa..
Erken gelmişiz dünyaya
Dünya bütün toplumlara
Düşmeyin karamsarlığa
Yaşa ömrün güzel yaşa.
Dünya kaldı kurda,kuşa
Zamanın geçirme boşa
Biz dünyada misafiriz
Yaşa ömrün güzel yaşa
Geldik bizler gideceğiz
Varlık yokluk göreceğiz
Yıllar geçsin güleceğiz
Yaşa ömrün güzel yaşa.
Turgut İbiş
BEŞ PARMAK DAĞI.
Dağların ta üstündeyim,
Kayalıklar başındayım.
Zirvesine ben çıkmadım,
İşte bunun yasındayım.
Bir adı beş parmak Dağı,
Her yerinde fıstık çamı
Kayalık tırman her yanı
Çok güzeldir Latmos Dağı
Kayaları doğaldı heykel,
Olmadım kimseye engel.
Öyküsü çok derindedir,
Mitolojik dağdır Latmos.
Mavidir gök beyaz bulut,
Bafa Göldür daha somut.
Gelecek yıl aynı zaman,
Latmos Dağın yolunu tut.
Turgut İbiş
SIPA.
Tüyler çıkmış ipek gibi,
Buna derler küçük sıpa.
Biraz daha büyüyünce,
Sıpa gelmez,ipe sapa.
Severim eskiden beri,
Her canlının ayrı yeri.
Görüntüde duran sıpa,
Öptüm o güzel gözleri.
Turgut İbiş
MUŞ OVASI..
Anladım ki mart haftası.
Çok sert olur kış havası.
Şimdi bahar yaklaşıyor
Çiçek açmış Muş Ovası
Gerçek bahar fotoğrafı,
Çiçek basmış her tarafı.
Dağlarda alaca kar var,
Hep güzeldir Muş Ovası.
Turgut İbiş
KAYISI.
Dalında kayısı sararmış gibi,
Dertlere dermandır olsa iyisi.
Boyları tornadan,çıkmış gibi
Yazın meyvesidir,elbet kayısı.
Dalında duranı alıp yemeyin,
Kayısı üstüne suyu içmeyin.
Kayısı döneri olmaz demeyin,
Sarı olmuş dalda durur kayısı.
Kayısı markası Malatya gelir,
Malatya köylüsü çokça üretir.
Malatya şehrinde çok üretilir
Görüntü güzeldir işte kayısı.
Malatya'nın kayısısı ballı dır
Güneş gören yeri biraz allı dır
Kayısıdan reçel yapan ustadır
Vardır görüntüsü dalda kayısı
Turgut İbiş
ŞAFAK.
Karanlığı yarıp şafak söküyor,,
Gönül sevdiğini mutlak arıyor.
Karanlık aniden geçip giderken,
Doğamızı doğan güneş sarıyor.
Böyle güzelliği dağlarda gördüm,
Dağın doruğunda epey bekledim.
Şafağı görmeye nöbetler tuttum
Dağın zirvesinde sabah eyledim.
Turgut İbiş
KÜÇÜK ÇOBAN...
Küçük çoban kavalını öttürür,
Otlayan koyunu suya getirir.
İşte fotoğrafta çoban duruşu,
Beni gençliğime alır götürür.
Ötüyor kavalı küçük çobanın,
Burada olmalı senin duyanın
Köyümüzde işi yapan kalmadı,
Çobanın derdini sizler anlayın
Turgut İbiş

ANEMON...
Gelince zamanı açınca çiçek
Burada baharı müjdeler gibi.
Bağımın ovanın çiçeği açar
Görüntü burada olduğu gibi.
Manisa Lalesi,Anemon adı
Kırlarda açıyor lalenin hası
Türlüdür renkleri işte alası
Bakın karşınızda lale tarlası!...
Turgut İbiş
YILAN.
Yaradanım seni övmüş yaratmış,
Süsü kendisinden sürünüp gider.
Dünyada o kadar mahlukat var ki,
Hayvanlar sürüler halinde gezer.
Sürüngen uzaktan seyir yapıyor,
Dinlenme halinde kendi duruyor.
Yılanın mekanı korunmak ister,
Dağlarda yaşıyor hayat sürüyor
Turgut İbiş

YABAN TEKESİ.
Teke liderdir yenilmez
Onun önüne geçilmez.
Buna derler dağ tekesi,
Tekelerden süt içilmez
Uzamıştır boynuzları,
Görüntüde biraz yaşlı.
Sakal var hacı olacak
Yorgun bakıyor telaşlı.
Durumu bellidir yaşlı
Uzamış olmuş sakalı.
Duruşunda asalet var,
Boynuz tekenin silahı.
Turgut İbiş
SIĞIR KUYRUĞU.
Açıyorlar sarı çiçek,
Çiçeğinde arı böcek
Bayırları süsleyerek
Kışın yakacak olurlar.
Sığır kuyruğu diyorlar
Yaz gelince açıyorlar
Arılar bal topluyorlar
Kışta yakacak olurlar.
Turgut İbiş

KOYUNLAR KEÇİLER
Küçük baş sürüler böyle olmalı,
Çobanın mutlaka cepler dolmalı.
Birazcık koyunla karnı doyamaz.
Çobanlık yapanın karnı doymalı
Çobanlı yurdumda artık azaldı,
Dağlardan keçinin kökü kazındı.
Çobanlık yapanlar teşvik almadı,
Besleyenler değil,satan kazandı.
Turgut İbiş
KAR
Epeyce yağsın üstüme,
Sevinç bizim kendimize.
Arkadaşlarla eğlendik,
Minnettarım günümüze.
Yağsa da umutlara kar,
İşte güzel manzara var.
Kışın sonudur ilkbahar,
Baharlarda güzellik var.
Turgut İbiş
BEYAZ ÇİÇEK.
Dağların başında çiçek karşımda,
Güzellik bulunmaz çarşı pazarda
Doğayı gez,dolaş zevk al hayattan,
Çocuk ol,istersen seksen yaşında.
Kaya oyuğunda böyle çiçek açar mı?
Güzellik dağlarda gözden kaçar mı?
Ömer Faruk Gülşen çekip paylaşmış
Turgut Ağa dörtlük yazmaz geçer mi?.
Turgut İbiş
KARABAŞ.
Dağların başında bekler sürüyü,
Birazcık ekmeğe muhtaç karabaş.
Kangal'dır çobanın bir tek gururu,
Birazcık ekmeğe muhtaç karabaş.
Sürüyü bırakmaz bir yere gitmez,
Ne olursa olsun sürü terk etmez.
Her türlü canavar ona fark etmez,
Birazcık ekmeğe muhtaç karabaş.
Memleketi Sivas,cinside Kangal,
Dağda ona çıkmaz hiç bir engel.
Görev,sorumluluk çoktan verilmiş,
Birazcık ekmeğe muhtaç karabaş.
Turgut İbiş
GÖNÜL...
Gönül dağım duman oldu,
Bağım bahçem viran oldu.
Gördüm bağım talan oldu,
Sevdim gerçek yalan oldu.
Gönülden sevmiştim onu,
Şimdi durum ziyan oldu.
Gönül ferman dinlemedi,
Şimdi sevgim yalan oldu.
Dertler derman istemedi,
Olan derdim hiç bitmedi.
Çok bekledim o gelmedi,
Şimdi aşkım yalan oldu.
Duruma engel olmadım,
Sevdim fakat bulamadım.
Yıllar geçti göremedim.
Şimdi hayat yalan oldu.
Geçemedim asla gülden
Anlamadı hiç halimden
Şarkıları başka telden
Şimdi gerçek yalan oldu.
Sevdiğimi çok sanmışım
Bu durumda yanılmışım
Sahte sözlere kanmışım
Şimdi dağım duman oldu.
Turgut İbiş
KAVAKLI DERE YOLU.
Erguvanlar şimdi gelmiştir dile,
Uzaktan görünür halimiz böyle.
Baharda yarışma ediyor gülle,
Fotoğraf çeker de eve giderim.
Yolun kenarında yeşil ot çiçek,
Ormanda patika var yürünecek.
Dereden su akar tam içilecek,
Suyundan içerek eve giderim.
Peygamber devesi çıkmış elime,
Gerçekten acıdım bunun haline.
Ne diyeyim bu devenin kendine,
Devemi çekerek hemen giderim.
Anemon çiçeği açmış çimende
Papatyalar durur kendi halinde.
Mantara gelince eli boş döndük,
Torbamız dolmadı şaşıp giderim.
Koca çınar geldi bak kaç yaşına,
Karışmam çınarın bu duruşuna
Orman sevilmez mi Allah aşkına?
Çınardan su içer de eve giderim.
Kavaklı dereden geçti yolumuz,
Orman örtüsüyle kaplı solumuz.
Mantarlar ağırdı koptu kolumuz
Mantar bulamadık eve giderim.
Turgut İbiş
ÇİMEN
Dağcılar Gökçeler Köyünü seçti
Yolumuz çayırla,çimenden geçti.
Gülgün Çimen geldi suyunu içti
Hemencik yan üstü çimene düştü.
Gezimiz güzeldi hiç yorulmadık,
Balık aldık yedik,dağlardan aştık.
Şarkılar,türküler söyledik durduk,
Zaman nasıl geçti,hiç anlamadık.
Ağam güzelliğe bir kuzu vermiş
Arkadaş kendini çimene sermiş
Yokuşlar,inişler yollar çiğnemiş,
Gülgün patikada hiç yorulmamış.
Bu arkadaşlarla ilk kez yürüdüm,
Yürüyüş anında hoşnut da kaldım.
Katılan her kese teşekkür ettim,
Bu günün sonunda,bunları yazdım.
Turgut İbiş
GÜL ÇİMEN
Yüzünde gülücük her yanı çimen,
Burada kalmadık yürüdük hemen.
Dağlar insanları hep mutlu eder,
Pişman olamaz ki dağlara gelen.
Dağlar güzelliğin nasıl anlatsam,
Haftada bir gün dağlara gelsem.
Boşuna kendimi yormakla olmaz,
Kendimi güzelce çimlere sersem.
Turgut İbiş
GÜL ÇİÇEK...
Gittikçe artıyor bizim keyfimiz,
Çiçekler yanında bir gül dediler.
Burada gülmeyi beceremedim,
Gülünü bahçede sen bul dediler.
Çiçekler gerçekten bir gül gibidir,
Gül dalına konmuş bülbül gibidir.
Güllere yerinde bahçıvan bakar,
Şu gülün yanında bir gül dediler.
Öğrendim bunları beyaz laleler,
Beyaz güle benzer bakın dediler.
Lalenin dağlarda ömrü kısadır
Bugün gül yerine kullan dediler.
Turgut İbiş
VOLKAN.
Patlamış yanardağ dumanı üstte,
Kar yağmış dağlara yavaş,aheste
Allah göstermesin düşmana,dosta
Böyle volkan doğanın yıkımı olur.
Küller gök yüzünde dağıtmış tipi
Sanki atom bombası mantarı gibi.
Volkanın kaynağı çok derin olur,
Görünürde üstten bulunmaz dibi.
Turgut İbiş
YAYLADA KOYUNLAR
Altı kangal korur bütün sürüyü,
Dağda sürülerin vardır düğünü.
Çiftçiler yaylada sağar sütünü,
Canavar gelirse görür gününü.
Bulutlar doğaya güzellik ekler
Sürüyü burada bekler köpekler
Etrafında kurtlar fırsatın bekler
İnşallah boşuna gitmez emekler
Doğa verir her canlının rızkını,
Herkes alır nasip olan hakkını.
Çobanlar otlatır dağda hayvanı
Bereket bol olur gör bayramını
Turgut İbiş
İSTİFALAR...
Din,imanla konuşurlar,
Halkı güzelce soyarlar
Yolsuzluk ortaya çıkar
Ortalıktan kayboldular
Polislerin suçu neymiş
Kimse bunu bilememiş
Yönetmelik çok değişti
Yönetenler istememiş.
Suçlu kimdi bu konuda,
Hangi bakanlar sırada
Vaziyet gene düzelmez,
Kafan yorma bu sırada
Olaylar olmuş kaydolur,
Sade insanlar kahrolur.
Yapılan çırpınış boştur
Yanlışı yapan kaybolur.
Turgut İbiş İzmir

SOYGUNLAR...
Din dedin mi birinciler,
Camiye hemen geldiler.
Dindar insan getirdiler,
Donuna kadar soydular.
Dernek kurarak geldiler
Halkı güzel sömürdüler
Konu van münit olunca
Onlar çokça övündüler
Hemen gemiyi aldılar,
Koca ummana daldılar.
Dokuz insanımız öldü,
Gene kahraman oldular.
Davalar çoktan açıldı,
Savcı davadan çekildi.
Demek işleri bozulmuş,
Dava elbet yarım kaldı.
Halka vermişler talkımı,
Kendisi yutmuş salkımı.
Yolsuzluğu tavan yaptı.
Düşünmüyor hiç halkını.
Turgut İbiş

KUTULU ŞEBEKE.
Kutu kutu doldurdular,
Deste deste,Dolarları.
Güzelce yakalandılar,
Kaçakçılık simsarları.
Şebekeden var isteği
Ulu düzeyden desteği.
Yorulma paranı kazan,
Bulmuşlar iyi mesleği.
Yetmez imiş evet dedik,
Yazık ki buraya geldik
Beraber yollar yürüdük,
Yakalandık,yenilmedik.
Turgut İbiş
SÜRÜ
Altı kangal korur bütün sürüyü,
Gökte bulutların vardır düğünü.
Köylüler tarladan toplar ürünü,
Eğer kurt gelirse görür gününü.
Sürünün başını bekler köpekler
Etrafında kurtlar gizlice bekler
Dağlar bereketli koyunlar otlar
İnşallah boşun gitmez emekler
Doğa verir her canlının rızkını,
Herkes alır bereketten hakkını.
Ara sıra bir de şimşek çaktı mı?
İşte o an herkes bayram ederler.
Turgut İbiş

KANGAL
Kangal sahibini bırakmaz yolda,
Sürüyü otlatır her gün dağlarda.
Kangal sevimlidir saldırmaz asla
Bunların vatanı Kangal,Sivas'da
Canavar yanına zaten gelemez
Koyunları sever asla terk etmez
Sürüyü dağlardan toplar gelirler,
Sahibinden başkasını dinlemez
Turgut İbiş
HAK ETTİN SURATSIZ.
Bilenler söyledi doğrudur sözü
Suratsızın kızarmıyor hiç yüzü.
Görmedik biz senin gibi öküzü
Kişiliğin noksan senin suratsız
Konuştuğun küfür senin bilesin
Utanmadan orta yerde gezersin
Bulduğunu talan ederek yersin,
Sana hesap soracağız suratsız.
İnsanım diyenler haramı yemez
Onurlu insanlar küfür söylemez
Yapılan hırsızlık geriye dönmez
Biz de sana dokunuruz suratsız.
Yüzüne söylüyor Turgut sözleri
Suratsız üzmüştür şimdi bizleri
Gördükçe tanırlar has öküzleri
Hesap zamanıdır haydi suratsız..
Turgut İbiş

Hiç yorum yok: